12 Ağustos 2013 Pazartesi

“Biat kültürü”, “aydınlanma” ve “birey” üzerine.

“Biat kültürü”, “aydınlanma” ve “birey” üzerine.

Arapça kökenli olan “biat” sözcüğü “bir kimsenin egemenliğini kabullenme”, “boyun eğme”, “buyruğu altına girme”  anlamındadır. Osmanlı’da padişah öldüğünde yerine geçecek oğlunun devlet yönetiminde söz sahibi guruplarca (sadrazam, vezirler, serasker ve kazaskerler v.b.) benimsenmesi olgusuna biat denilmesi sözcük anlamını doğrulamakta ve desteklemektedir.

Biat etmek; biat edenin biat ettiği kişiye ya da güce (bu güç tüzel, monarşik veya oligarşik bir yapı da olabilir) mutlak bağlılığını açıklaması, verilen her türlü emri sorgulamaksızın yerine getireceğini peşinen kabul etmesi, kendisinin iradi olarak hiçbir şekilde karşı gelmeyeceğini taahhüt etmesi halidir. Türkçe’de; çoğu kez kul,köle anlamına geldiğini bilmeden, zarafet ve  nezaket ifadesi olarak kullandığımız “bendeniz” (kulunuz, köleniz) sözcüğü de bu halin bir diğer ifadesidir.

“Aydınlanma”; Ortaçağ Engizisyonundan çıkış, Rönesans (yeniden doğuş) ve Reform (yeniden yapılanma) süreçlerinin yaşandığı süreci ve bu süreçte kişi iradesinin vesayet altından kurtulması ve özgürleşmesini ifade eder. Aydınlanma çağı düşünürleri kişisel iradenin özgür kılınması amacıyla kiliseye ve yandaşı monarklara karşı amansız bir mücadeleye girişmişler, bir çok sanatçı ve düşünür yakılmış, yok edilmiş ve fakat sonuçta egemenliğin ulusa ait olduğu kavramı ile birlikte akıl hakim olmuş ve birey (özgür insan) kavramı  ortaya çıkmıştır.

Kişi kendiliğinden birey olmaz. Birey olabilmek zor ve zahmetli bir süreçten geçmeyi gerektirir. Anadolu’da bir işi yaparken kolaycılığa kaçanlar ya da öngörüsü zayıf olanlar için söylenen bir atasözü vardır, “ağaca yaslanma kurur, insana güvenme ölür”.  Başkasının aklıyla ve ondan aldığı güçle hareket eden, güvendiği dağa kar yağdığında ne yapacağını şaşırır, yolunu kaybeder. Bu sebeple bireyin sermayesi  kendi aklı ile emeği olmalıdır.       

Günümüzde “birey” olmanın olmazsa olmazları;  her türlü dogmayı reddetmek, deneyin ve aklın rehberliğinde bilime inanmak, önyargılardan arınmak, eşitlik ve adaleti üstün değer olarak kabul etmek, insan ve hayvan haklarına saygı göstermek, emek ve üretime değer vermek, çalışmak ve yaratmaktır.

Sağlıklı bir toplum biat edenlerden değil özgür bireylerden oluşmalı ve gelecek bireylerin omuzları üzerinde inşa edilmelidir. Biat kültürü üzerine inşa edilen toplumlar monopolist, tekçi, tekilci, tepeden inmeci bir yapıya dönüşür, yönetime tek adam kültü karamsarlık ve mutsuzluk  hakim olur. Akıl ve bilim üzerine inşa edilen toplumlar ise bireylerin (özgür insanların) yaşadığı ortamlara dönüşür, mutlu bir yaşam sürerler.

Fatih Selim Yurdakul
   


  

1 yorum:

  1. Doğru tarafta onursal yerini almak isteyen birinin illâ Sn.ERDOĞAN'a biât etmesi gerekmemektedir. Şu Marx-bilimsel gerçekliğin tam idrâki içinde İSMET İNÖNÜ'e biât etmesi da yeterlidir: Neo-Tanzimatçılık yolunu 1946 yılında İnönü açmıştır. Yola bilahare Menderes ve Ecevit'in döktükleri molozlar da KEMAL DERViŞ buldozeri ile kaldırılmıştır. Sn.Derviş Pembeköşk Sitesi'nde ikamet ederdi. Sn.ERDOĞAN'ın yürümekte olduğu nurlu-füruğlu yol İNÖNÜ yoludur.

    YanıtlaSil