12 Ağustos 2013 Pazartesi

“Referandum”, “Plebisit” ve “Konsensus” kavramları üzerine

“Referandum”, “Plebisit” ve “Konsensus” kavramları üzerine


Bu yazımda sıklıkla duyduğumuz, Latinceden tüm batı dillerine geçmiş, Roma Medeniyetinin (Hukukunun) bizlere armağanı birer anayasa hukuku terimi olan “referandum”, “plebisit” ve “konsensus” kavramları üzerine yazmak istedim.

“Referandum”, Latince “referendum”  sözcüğünden gelir, Türkçe’de “halkoylaması” terimi ile ifade ederiz, belli bir konuda halkın fikrini almak, hakemliğine başvurmak anlamına gelir. Referandum öncesi halkın görüşüne, oyuna, onayına sunulacak konunun halka dört başı mamur şekilde, enine-boyuna anlatılmalıdır, böylelikle halkın neyi oylayacağı hususunda bilgilendirilmesi gerekir.  

“Plebisit” ise Latince “plebiscitum” sözcüğünden türemiştir, Roma Döneminde ayrıcalıklı kesimin dışında kalan geniş halk kitlelerinin, Plebs’lerin oyuna başvurmak anlamındadır. Plebisiter oylamada halka tek bir soru yöneltilir o da evet ya da hayır’dır. Plebisiter yöntemde öncelikli amaç halkın oyuna sunulacak hususta önceden kapsamlı olarak bilgilendirilmesi değildir, halkın üzerinde görülen ayrıcalıklı kesim bilgilendirilmiştir,  ayrıca halkın oyuna başvurulması bir lütuftur, ihsandır. Şekli olarak halkın da görüşü alınarak, ayrıcalıklılar tarafından pişirilen, hazır hale getirilen bir yasa metni  propaganda destekli,  ani ve baskın bir oylama ile halka onaylattırılır, böylece bir  bütünlük görüntüsü sağlanmak istenir.         

“Konsensus”  (oydaşma) Latince “consensus” (anlaşma) sözcüğünden gelir. Bir karar alma sürecine katılanların belli bir hususta fikir birliğine varmaları anlamına gelir. Konsensus’a uzlaşma ile varılır, ortak irade  olarak da tanımlanabilir.

Demokrasilerde asıl olan temel normların (anayasa, yurttaşlık yasası, ceza kanunu gibi) toplumun tüm kesimlerinin ortak iradesi, oydaşması (konsensusu) ile yasalaşması ve yürürlüğe girmesidir. Devletin omurgasını,  temel hak ve özgürlükleri, anayasal güvence altındaki kurum ve kuruluşların (üniversiteler, yüksek yargı organları ve sair) yapısını etkileyecek olan yasa değişikliklerinde ilgili kurumların, üniversitelerin, sendikaların, meslek birliklerinin, sivil toplum örgütlerinin görüşü alınmalı ve halk bu süreçte eşanlı (simultan) olarak bilgilendirilmelidir. Sürecin sonunda getirilmek istenen yeniliğe halkın tasvibi istendiğinde, halk bilerek ve isteyerek tercihini belirleyebilecek bilince ve siyasi olgunluğa erişebilmiş  olmalıdır. Bu ortam sağlanmadan, kapalı kapılar arkasında yapılan çalışmalar sonucu, belli gruplarla uzlaşarak ya da uzlaşma olmaksızın (adeta dayatarak), yoğun bir propaganda ile ani ve baskın bir yöntemle (yangından mal kaçırırcasına) halkın oyuna başvurmak, netice itibariyle bir referandum (halk oylaması) olmaz, oydaşmayı (konsensusu) yansıtmaz ve plebisiter oylama olarak kalır.

Uzun lafın kısası, niyet daima sonucu belirler. Maksadınız bildiğinizi okumak ise halkın  iradesini yanıltmaya çalışır ve söz de onların da  onayını alıyor görüntüsü vermeye çalışır, demokrasiyi geliştirmek ise halka değer verir ve gereğini yaparsınız.

Saygılarımla.


Fatih Selim Yurdakul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder