Kaos üzerine,
Kaos
Yunanca Khaos sözcüğünden tüm Batı
dillerine ve dilimize geçmiş bir kavramdır, siyaset biliminde ve sosyolojide
düzensizlik, karmaşa anlamındadır, anlaşılamayan bir durumu ifade etmek üzere
kullanılır.
Müspet bilimlerden Fizik
ve Matematik’te de düzensiz ve birbirinden bağımsız hareket eden değişkenlerin
yarattığı kimi sonuçları, nedenlerini araştırmak üzere yapılan çalışmalar kaos
kuramı ile ifade edilir.
Kaos adını
verdiğimiz yapı her ne kadar düzensiz görünüyor ya da algılanıyor olsa da kaos ve düzen bir birine sıkı sıkıya
bağlıdır. Kaos içerisinde var olan
ve sürekli değişkenlik arz eden
değişkenler dahi bir düzen içerisinde hareket eder ve netice itibariyle
çevremizde fiziksel ve maddi anlamda
sonuç yaratırlar.
Büyük Patlama (Big Bang)
sonucu ortaya çıkmış ilk maddenin (kütlenin) ortaya çıkışını anlayabilmek
amacıyla yürütülen CERN Projesi çerçevesinde Büyük Patlamanın (Big Bang)
simulasyonu gerçekleştirilmiş ve dünyanın oluşumundaki ilk kütleye ulaşılmaya
çalışılmıştır. 4 Temmuz 2012 tarihindeki simulasyonda elde edilen parçacığa Higgs Bozonu adı verilmiş ve bu
parçacığın Büyük Patlama (Big Bang) sonucu ortaya çıkmış ilk kütle (madde)
olabileceği açıklanmıştır.
Kaos
sözel manada eldeki teknik veri ve
imkanlarla açıklanamayan bir durumu ifade eder. Bilim ve teknolojinin
ilerlemesiyle bir kaotik oluşuma etki
eden, bir birinden bağımsız hareket eder gibi görünen ya da öyle algıladığımız
değişkenler algılanabildiği, anlaşılabildiği ve izah edilebildiği ölçüde kaos (öngörülemezlik) yok olur,
gözümüzdeki perde kalkar ve aydınlığa kavuşuruz.
Uluslararası camiada Kaos bir toplumu ya da bir bölgeyi geri
bırakmak, yıkmak, yakmak ve dağıtmak için de kullanılır. Emperyal güçler
yarattıkları, bilgi kirliliği, belirsizlik ve düzensizlik ortamı içerisinde
hedef kitleyi istikrasızlaştırır,
kitleyi küçük parçalara ayırmak amacıyla etnik ve dini çatışmalar yaratır,
binlerce yıldır birlikte barış içerisinde yaşamış insanları bir birine düşman
eder ve bir daha bir birinin yüzüne
bakamayacak, bir araya gelmeyecek hale getirir.
Aklı, bilimi reddeden,
dogma ve hurafelerle yaşamayı yeğleyen toplumlar kaos içerisinde yaşamaya, birilerinin boyunduruğu altında çile
çekmeye devam edeceklerdir.
Kaosa
sürüklenmemenin ve/veya kaostan çıkışın tek çaresi ise aklın ve
bilimin egemenliğine inanmak, Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi “fikri hür vicdanı hür nesiller yetiştirmektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder