“Kemalizm” üzerine .
Kemalizm hakkında son zamanlarda
yazılanlar ve söylenenlere bakıldığında, Kemalizm’in
diktatoryal bir siyasi yaklaşım olarak ele alındığı ve zihinlerden zinhar
silinmesi gerektiği algısı yaratılmak istendiği gözlemlenmektedir. Kemalizm hakkında yürütülen söz konusu
kara propaganda nedeniyle bu yazımda Kemalizm
hakkında bir şeyler aktarmak istedim.
Kemalizm ya da Kemalist kavramı siyaset bilimi terminolojisine ne zaman ve nasıl
girmiştir, önce bu konuya eğilmek gerekir.
Kemalist sıfatının ilk kez Kurtuluş Savaşı devam ederken Damat Ferit
Paşa ile itilaf Devletleri arasındaki yazışmalarda kullanıldığını, iç ve dış
düşmanlar nezdinde Kurtuluş Savaşının liderinin Mustafa Kemal olduğu
ve O’nunla birlikte savaşanların Kemalist
olarak ifade edildiğini görmekteyiz.
Ulusal Bağımsızlık kazanıldıktan sonra Batı Basınının
Türkiye’de geçerli rejimden, özellikle emperyalizme karşı verilen savaş ve
kazanılan utkudan, aydınlanma ve kalkınma
çabalarından bahsederken hep Kemalizm’e
vurgu yapmaktadır. Aşağıya aktardığım; Atatürk’ün ölümünü takiben Batı
Basınında yer almış yazılarda, bakınız Kemalizm
nasıl tanımlanıyor?
Fransız Profesörü
Maurice BAUMANT
Eski Osmanlı
imparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, millî bir Türk Devleti'nin
kuruluşu, bu çağın en şaşırtıcı başarılarından birisidir. Mustafa Kemal, yüce bir
eser ortaya koymuştur. Türk milliyetçiliğinin zaferi bütün Asya'da meyvesini
vermiş ve Kemalizm'in parlak başarısı bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur.
Fransız Yazarı
Gerrad Tongas
Kemalizm hızlı
gelişme yolunu keşfetti ve ispat etti ki, yalnız bir kuşakta disiplinli bir
eğitim ile halkçı büyük bir uygarlık geliştirebilir. Bu, insanlığa denenmiş bir
felsefe örneği olarak sunulabilir. Kemalizm yüzyıllara sığabilecek işleri on
yılda tamamladı.
The Financial Times
(İngiltere)
Kemalist Türkiye,
bir milletin sağlam bir ekonomik siyaset güderek devletler arasında yakışır olduğu şerefli yeri nasıl kazanabileceğini bütün cihana göstermiştir.
Vernon Barlett
(İngiltere)
Atatürk'ün
ıslahatı devamlı olacaktır. Zira bu ıslahat, savaştan önce kendisini tanımış
olanlar için hemen hemen tanınamayacak derecede değişmiş olan Türkiye'yi çökmüş
bir memleket halinden kuvvetli ve tek düşmanı kalmadan bırakmıştır. Bu,
zamanımızın hiçbir şahsiyetinin başaramadığı şeydir."
Sonuç olarak; "Kemalizm" Türklerin kurdukları son
Cumhuriyet için emperyalistlere ve işgalcilere
karşı verdiği bağımsızlık savaşının, Türk Halkının esir olmaktansa
ölmeyi yeğleğeceğinin tüm dünyaya ilanının, savaştan sonra yürütülen aydınlanma
ve kalkınma mücadelesinin ve dış siyasette yürütülen “Yurtta Sulh Cihanda Sulh”
politikasının, Ulu Önder Atatürk’ün bizlere bıraktığı manevi mirası “Bilim ve Aklın” ifadesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder