12 Ağustos 2013 Pazartesi

Hititler, “Ekmek” ve “Su” üzerine.

Hititler, “Ekmek” ve “Su” üzerine.

Bu yazımda, Anadolu’nun kadim kültürlerinden Hititler’in kutsal saydığı “ekmek ve su” hakkında aktarımda bulunmak istedim. Anadolu yemek kültürü üzerinde okuduğum bir kitapta yazılanlardan hareketle bu yazıyı kaleme aldım.

Son zamanlarda yapılan arkeolojik kazılar; insanlığın ilk yerleşik yaşama geçtiği ve tarımsal faaliyette bulunduğu yerin Anadolu olduğunu göstermekte. Dolayısıyla temel gıda maddelerinden biri olan ekmeğin hammaddesi buğday da (yabani buğday) ilk kez Anadolu’da yetiştirilmiştir.

Hititler açısından ekmek tıpkı Anadolu insanının bugün dahi yemek-içmekle, karın doyurmakla eşdeğer tuttuğu bir değerdir. Beslenme denildiğinde akla ilk hep ekmek gelir. Hitit insanının temel gıda maddelerinin ekmek ve su olduğu Hitit yazıtlarında görülmektedir. Hititçenin çözülmesinde büyük rol oynadığı kabul edilen “ve ekmeği yiyiniz, suyu da içiniz” (an azzasteni watar- a ekutteni) şeklindeki ilk Hitit Kralı 1. Hattuşuli’nin askerlerine verdiği öğüt, kanaatkar ve sade insan tipini betimlemektedir.

Hititler ekmek ve suya, gıda maddesi olmanın ötesinde bağlılığı (ahde vefayı), dostluğu, dürüstlüğü ifade etmek üzere ezoterik (batıni, içrek) bir anlam da yüklemişlerdir. Dostluğun ve sevginin tesisini, toplumsal dayanışmayı ifade etmek amacıyla ekmek ve su metafor, birer sembol olarak kullanılmıştır. Bu inanış  Anadolu’da da geçerlidir. Çocukluğumda bir ahbap ya da dosttan bahsedilirken, sevdiklerini yad ederken “çok ekmeğini yedik suyunu içtik” denildiğini hatırlarım. Bu ifadelerin ne kadar eski olduğunu, köklerinin kadim Anadolu Medeniyetlerine kadar uzandığını bu vesileyle öğrendim ve sizlere aktarmak istedim.

Fatih Selim Yurdakul
      



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder