12 Ağustos 2013 Pazartesi

Parlamenter Rejimlerde Muhalefetin İşlevi ve önemi üzerine

Parlamenter Rejimlerde Muhalefetin İşlevi ve önemi üzerine


Parlamenter Sistemin en iyi işlediği demokrasilerden İngiliz Parlamenter Rejiminde “muhalefet” kavramı ilk kez (His Majesty’s Opposition) iki partili sistemin yaşama geçirilmesinden önce, 1826 da kullanılmıştır. O tarihten beri nasıl ki hükümet Kralın ya da Kraliçenin himayesinde ise (His/Her Majesty’s Goverment) muhalefet de yine Kralın ya da Kraliçenin himayesindedir. Hükümete itibar (saygı) gösterildiği ölçüde muhalefete de aynı ölçüde itibar (saygı) gösterilir.  

Yazılı bir Anayasası olmayan İngiltere’de muhalefetin hakları, diğer anayasal kurumların hakları gibi genel kabul görmüş kurallara, geleneklere dayanır. Bu bağlamda; muhalefet lideri her Çarşamba saat 12 de Avam Kamarası oturumunda doğrudan Başbakan’a otuz dakika süreyle altı soru yöneltme hakkına sahiptir. Başbakan; her Çarşamba muhalefet liderinin sorularını cevaplandırmak üzere hazır bulunur, sorularını cevaplar. Bu hakkın kullanımını engellemeyi, muhalefet liderinin kendisine yönelttiği soruları cevaplamamayı aklından bile geçirmez, geçiremez. Muhalefet liderinin sorularını cevaplamak Başbakanın ödevidir, bizzat yerine getirmesi gereklidir.

Muhalefet liderine tanınmış olan başbakana soru yöneltme hakkı keyfe keder bir uygulama değildir. Başka bir deyişle; muhalefet lideri bu hakkı dilerse kullanır , dilerse de kullanmaz şeklinde bir algı söz konusu olamaz, zira muhalefet liderine tanınmış olan bu hak kendisi açısından aynı zamanda bir ödevdir de. Muhalefet, hükümeti ve dolayısıyla icraatlarını sorgulamaktan kaçınamaz. Çalışmayan, muhalefet etmeyen bir muhalefet lideri gözden düşer, liderlik konumunu muhafaza edemez. Muhalefet;  hükümetin faaliyetlerini yakından takip ettiği, eleştirdiği ve çözüm ürettiği (yapıcı olarak muhalefet ettiği) ölçüde bir sonraki yerel ya da genel seçimde halkın teveccühüne mazhar olur ve iktidar olma, hükümet etme şansını yakalar. Bu nedenledir ki muhalefet lideri İngiltere’de “bir sonraki başbakan” (Prime-Minister in waiting) olarak kabul edilir ve itibar görür.

Türk Parlamenter sisteminde ise muhalefet liderinin, başbakanın hazır olduğu bir oturumda, başbakana doğrudan soru sorma, başbakanı sorgulama hakkı yoktur. Hükümetin icraatları TBMM’de yasama faaliyeti kapsamında doğrudan ya da dolaylı olarak, mecliste grubu olan siyasi partilerin haftalık grup toplantılarında ise (meclis çalışmakta iken her Salı günü saat 12-14 arası) doğrudan eleştirilmektedir. Hükümet; muhalefetin eleştirilerini eş zamanlı ya da sonradan aynı ortamlarda cevaplandırmaktadır.

Diğer yandan; muhalefet partisine mensup milletvekilleri başbakana ya da bakanlara yazılı olarak soru sorma  hakları vardır. Hükümet adına başbakan ve/veya bakanlar muhalefet milletvekillerinin yazılı olarak yönelttikleri sorulara yazılı olarak cevap vermektedirler. Bu süreç İngiliz Parlamenter Demokrasisinde olduğu gibi eş anlı (simultan) soru-cevap şeklinde işlemediğinden, muhalefet etkin muhalefet edebilme imkanını yakalayamamakta, hükümet kendisini muhalefete (dolayısıyla halka) karşı hesap vermekle yükümlü görmemektedir . 

Türk Parlamenter Rejiminde meclis içi muhalefet açısından muhalefete tanınan haklar, İngiliz Parlamenter Demokrasisine kıyasla oldukça kısıtlıdır, etkin değildir, güdük kalmıştır. Muhalefet;  hükümet karşısında, hükümetin icraatlarını eleştirebilmek anlamında güçlü enstrümanlara sahip değildir. Bu nedenledir ki; muhalefet,  işlevini parlamento dışına taşıma ihtiyacı duyar ve muhalefet olgusu doğal mecrasının (meclisin) dışına taşınır. Muhalefet, hükümeti daha çok meclis dışından eleştirir, hükümet de bu eleştirilere doğal olarak meclis dışından cevap verir. Parlamenter demokrasi açısından doğal olmayan bu durum, genelde Türk Parlamenter Demokrasisinin özelde ise muhalefetin sağlıklı bir şekilde gelişememiş olmasının altında yatan temel yapısal nedenlerden biridir.

Fatih Selim Yurdakul


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder